DİL VE KONUŞMA TERAPİSİ NEDİR?
Dil ve konuşma terapisti; dil, konuşma, ses, yutma ve beslenme bozukluklarının önlenmesi, değerlendirilmesi ve rehabilitasyonu ile ilgilenen sağlık meslek elemanıdır. Dil, konuşma, ses, yutma ve beslenme bozuklukları çocukluk döneminden başlayarak yaşlılık dönemine kadar olan süreçteki bireyleri etkileyebilmektedir. Dil ve konuşma bozuklukları alanı kendi mesleki otonomisine sahip bir bilim dalı olmasıyla birlikte belirli durumlarda farklı alanlarla multidisipliner çalışmayı gerektirir.
DİL VE KONUŞMA TERAPİSTİ HANGİ ALANLARDA ÇALIŞIR?
Gecikmiş Dil ve Konuşma
We work with the best specialists in the field to ensure the best quality for our projects.
Gecikmiş Dil ve Konuşma
Çocuğun yaşına uygun dil ve konuşma becerilerini gösterememesi gecikmiş dil ve konuşma olarak adlandırılmaktadır. Her çocuğun gelişim süreci birbirinden farklıdır ancak belirli dönemler dil ve konuşma gelişimi için kritik dönem olarak görülmektedir. Çocuğun bu kritik dönemlerde gerekli becerileri gösterememesi bir desteğe ihtiyacı olduğuna işaret edebilmektedir. Gelişim dönemlerine göre 24-36 aylık bir çocuğun ortalama 50-100 sözcük kullanması ve anlaşılırlığının %50-80 oranında olması beklenirken; 4 yaş civarına gelmiş bir çocuğun uzun cümleler kurması, deneyimlerini anlatabilmesi ve %100’e yakın oranda bir anlaşılırlık göstermesi beklenmektedir.
Eğer çocuğunuzun dil ve konuşma gelişiminde gecikme olduğunu düşünüyorsanız mutlaka bir dil ve konuşma terapistinden detaylı değerlendirme almalısınız. Dil ve konuşma terapisti detaylı bir değerlendirme sonrası çocuğunuzun dil gelişimini nasıl destekleyebileceğiniz konusunda size fikirler verebilir ve ek olarak çocuğunuzun dil ve konuşma terapisine ihtiyaç duyup duymadığını belirleyebilir.
Yutma Bozukluğu
Tıbbi adı disfaji olan yutma bozukluklarında besinler çiğnendikten sonra mideye geçiş aşamasında rahatça yutulamaz ve bu durum kişinin sağlığında problem oluşturur. Bu problemler lokmanın mideye geçişindeki gecikme, engellenme ya da yanlış bir yol izleyerek nefes borusuna kaçması şeklinde olabilir. Disfaji nedeniyle; kilo ve sıvı kaybı, yetersiz beslenme ve aspirasyona (besinin soluk borusuna kaçması) bağlı zatürre gibi problemler görülebilir.
Yutma bozukluğu (Disfaji) olan hastaların yönetiminde yer alan dil ve konuşma terapistleri; değerlendirme, tanı ve rehabilitasyonu içeren hizmetler sunar. Yutma bozukluğu her yaş grubundan hastada nörojenik, mekanik, myojenik (kas hastalıkları) ve psikolojik nedenlere bağlı olarak oluşabilir. Disfaji herhangi bir yaş grubunu etkileyebilirken, çoğunlukla yaşlılarda görülmektedir.
Yutma bozuklularının tedavisinin planlanması için öncelikle detaylı bir değerlendirme yapılmalıdır. Değerlendirme aletsel ve/veya aletsel olmayan yutma değerlendirmesi şeklinde yapılır. Aletsel olmayan değerlendirmede kullanılan tarama testleri hastaların disfaji açısından risk altında olup olmadığını ve aletsel değerlendirmeye ihtiyaç olup olmadığını belirlemeyi amaçlar. Aletsel değerlendirmede Fiberoptik Endoskopik Yutma Değerlendirmesi ve Modifiye Baryum Yutma Çalışması (Videofloroskopi) yutma değerlendirmesinde en sık tercih edilen yöntemlerdir.
Beslenme Bozukluğu
Büyüme ve gelişmenin temeli beslenmedir. Bir bebek veya çocuk ister ağızdan ister beslenme tüpünden beslensin doğru ve yeterli gıda alımına ihtiyaç duyar. Beslenme çocuğun beyin aktivitesini, yeteneklerini, ince ve kaba motor beceri gelişimini ve genel sağlığını doğrudan etkiler. Becerikli ve rahat bir şekilde yemek yemeyi öğrenmek yemek yemenin duyusal deneyimlerine ve bir bebeğin veya çocuğun emmesini, yutmasını, ısırmasını ve çiğnemesini mümkün kılan hareket becerilerinin gelişimine dayanır. Beslenme becerileri ve yetenekleri yemek zamanı becerileriyle bütünleşen sosyal, iletişim ve etkileşimli becerileri içerir.
Pediatrik beslenme bozuklukları, bir çocuğun yemek yemekten kaçındığı veya neyi, ne kadar, nasıl yiyeceğini sınırlandırdığı durumlardır. Beslenme bozuklukları kilo kaybı, beslenme yetersizliği, besin takviyesi ihtiyacı veya günlük işleyiş sorunları gibi durumlara yol açar. Bu bozukluklar genellikle çocuğun başkalarıyla yemek yeme gibi normal sosyal aktivitelere katılma yeteneğini sınırlar ve aile ile kurulan sağlık sosyal etkileşimi olumsuz etkiler.
Beslenme bozukluğu olan çocuklar genellikle çiğneme bozuklukları gösterirler. Çiğneme bozukluğu çocukların büyüme sürecini ve genel sağlığını etkiler. Bu sebeple yeterli besin alamayan çocuklarda çeşitli sağlık sorunları görülebilir. Çocuklarda görülen çiğneme bozukluğu ebeveynleri de olumsuz etkileyebilir. Uzayan beslenme süresi ve besinleri çocuğa uygun hâle getirmede yaşanan zorluklar çocuk ile bakım veren arasında olumsuz bir etkileşime sebep olabilmektedir.
Konuşma Sesi Bozuklukları
Konuşma sesi bozuklukları her yaştan bireyde görülebildiği gibi sıklıkla çocuklarda görülmektedir. Dil becerilerini yeni öğrenen küçük çocukların sesleri doğru şekilde söylemekte zorlanmaları normaldir. Bu öğrenme sürecinin bir parçasıdır; konuşma becerileri zamanla gelişir. Her yaşta belirli seslerde ustalaşırlar. 5-6 yaş civarında çoğu çocuk tüm kelime seslerinde ustalaşmayı öğrenmiştir. Ancak bazı çocukların konuşma sesi bozuklukları vardır. Bu beklenen yaşı aşan belirli sesleri ve kelimeleri söylemekte zorlanmak anlamına gelir. Bu durum çocuğun ne söylemeye çalıştığını anlamayı zorlaştırabilir.
Konuşma sesi sorunları artikülasyon bozukluğunu ve fonolojik bozukluğu içerir. Artikülasyon bozukluğu belirli sesleri çıkarma sorunudur, çocuk henüz bu sesin edinimini gerçekleştirmemiştir. Fonolojik bozukluk ise ses hatalarından oluşan bir kalıptır. Çocuk çoğu sesin edinimini tamamlasa bile kelime içerisinde sesleri doğru yerde üretmekte zorlanıyor olabilir. Her iki durumda çocuğun konuşma anlaşılırlığını düşürerek sosyal, duygusal ve akademik gelişiminde zorlanmalara neden olabilir.
Çoğu zaman, bir konuşma sesi bozukluğunun bilinen bir nedeni yoktur. Ancak bazı konuşma sesi hatalarına şunlar neden olabilir:
Nörolojik Problemler
Gelişim geriliği
Geçmişteki kulak enfeksiyonları gibi işitme veya işitme kaybı ile ilgili sorunlar
Yarık damak veya yarık dudak gibi konuşmayı etkileyen fiziksel problemler
Konuşmaya dahil olan sinirleri etkileyen bozukluklar
Otizm gibi gelişimsel bozukluklar
Down sendromu gibi genetik bozukluklar
Serebral palsi gibi sinir sistemi bozuklukları
Çocuklarda konuşma sesi bozukluklarını teşhis etmek önemlidir. Bunun için ilk olarak çocuğunuzun detaylı bir işitme taramasından geçmesi gerekmektedir. Çocuğunuzun işitmeyle ilgili bir problemi yoksa veya olan probleme yönelik müdahale gerçekleştiyse bir dil ve konuşma terapistine başvurabilirsiniz.
Dil ve konuşma terapisti çocuğunuzun konuşma ve dil becerilerini detaylı bir şekilde değerlendirerek konuşma sesi bozukluğuna sahip olup olmadığını belirleyebilir ve gerekli terapi planını oluşturabilir.
Ses Bozukluğu
Gırtlakta ses çıkarmak için titreşen iki kas olan ses telleri bulunur. Ses akciğerlerden gelen havanın ses tellerinde titreşim oluşturmasıyla meydana gelir. Yapılan birçok şey ses tellerine zarar verebilir. Çok fazla konuşmak, bağırarak konuşmak, gün içerisinde çok fazla telefon konuşması yapmak, sürekli boğaz temizlemek veya sigara içmek sesin kısılmasına neden olabilir. Ayrıca bu aktiviteler ses tellerinde nodül, polip, kist gibi sorunlara da yol açabilirler. Ses bozukluklarının diğer nedenleri arasında enfeksiyonlar, laringoözofageal reflü, ses teli kanaması, reinke ödemi, kas gerilim disfonisi, püberfoni (mutasyonel falsetto), kanser ve ses tellerini felç eden hastalıklar yer alır.
Ses üretiminde bireyin yaşına ve cinsiyetine uygun olmayan özellikler olursa ve/veya ses kalitesi bozulursa, sesin perde, şiddet, rezonans ve süre gibi özelliklerinde bireyin iletişimini sınırlayan değişimler meydana gelirse bu kişide ses bozukluğu olabilmektedir. Sesiniz üç haftadan uzun süredir kısılıyorsa, özellikle nezle veya grip olmadıysanız, mutlaka bir kulak burun boğaz hekimine danışmalısınız. Ses bozuklukları genelde yetişkinlerde görülse de çocuklarda da oluşabilmektedir.
Ses bozukluklarının değerlendirilmesinde ve tedavisinde kulak burun boğaz hekimi ile dil ve konuşma terapistleri iş birliği içerisinde çalışırlar. Ses bozukluklarının altında yatan problemin tıbbi tanılanmasını kulak burun boğaz hekimi yapmaktadır. Dil ve konuşma terapistleri sesi ile ilgili problem yaşayan kişilere ses terapisi uygulamaktan sorumludur.
Ses terapisi dil ve konuşma terapistleri tarafından verilmektedir ve terapilerin süresi ve sıklığı hastada var olan ses bozukluğuna ve ses özelliklerine göre değişkenlik gösterebilmektedir. Ses terapisi ses bozukluğu yaşayan tüm hastalara uygulanabilir ancak tedavinin doğru planlanabilmesi için ses bozukluğunun altında yatan nedenin bilinmesi gerekmektedir. Bazı durumlarda ses bozukluklarının tedavisinde sadece cerrahi müdahaleler gerekirken bazen sadece ses terapisi bazı durumlarda ise cerrahi öncesi ve/veya cerrahi sonrası ses terapisi gerekebilmektedir.
Yutma Bozukluğu
Tıbbi adı disfaji olan yutma bozukluklarında besinler çiğnendikten sonra mideye geçiş aşamasında rahatça yutulamaz ve bu durum kişinin sağlığında problem oluşturur. Bu problemler lokmanın mideye geçişindeki gecikme, engellenme ya da yanlış bir yol izleyerek nefes borusuna kaçması şeklinde olabilir. Disfaji nedeniyle; kilo ve sıvı kaybı, yetersiz beslenme ve aspirasyona (besinin soluk borusuna kaçması) bağlı zatürre gibi problemler görülebilir.
Yutma bozukluğu (Disfaji) olan hastaların yönetiminde yer alan dil ve konuşma terapistleri; değerlendirme, tanı ve rehabilitasyonu içeren hizmetler sunar. Yutma bozukluğu her yaş grubundan hastada nörojenik, mekanik, myojenik (kas hastalıkları) ve psikolojik nedenlere bağlı olarak oluşabilir. Disfaji herhangi bir yaş grubunu etkileyebilirken, çoğunlukla yaşlılarda görülmektedir.
Yutma bozuklularının tedavisinin planlanması için öncelikle detaylı bir değerlendirme yapılmalıdır. Değerlendirme aletsel ve/veya aletsel olmayan yutma değerlendirmesi şeklinde yapılır. Aletsel olmayan değerlendirmede kullanılan tarama testleri hastaların disfaji açısından risk altında olup olmadığını ve aletsel değerlendirmeye ihtiyaç olup olmadığını belirlemeyi amaçlar. Aletsel değerlendirmede Fiberoptik Endoskopik Yutma Değerlendirmesi ve Modifiye Baryum Yutma Çalışması (Videofloroskopi) yutma değerlendirmesinde en sık tercih edilen yöntemlerdir.